İzin günü olması nedeniyle biraz geç kalktım. Harika bir kuş senfonisi giriyor açık mutfak penceresinden. Haber okurken bu senfoniye kapıldım. “Harika bir sabah” derken bir demirci girdi sahneye. “Demirciii” diye bağırıp gitti. “Renk kattı” diyerek, moralimi bozmayıp devam ettim senfoniye. Ama bu sefer de çok yüksek desibelde bir şarkı bana göre bütün sahneyi mahvetti. “Kesstttikkk” diye bağırasım geldi, sanki sahnenin yönetmeniymişim gibi...
Aklıma gelenlerden devam edeyim... 3 Aralık Dünya Engelliler Günü geliyor ve tabii müzemize de (İstanbul Diyalog Müzesi) bir akın başladı bundan dolayı. Ama benim kişisel ricam; lütfen bizim taklidimiz yapılarak paylaşımlar olmasın, çok komik oluyor. Hiç inanmıyoruz bizim dünyamıza girip, 10 saniyelik bir reels çekip üstüne birkaç saniye konuşunca bir şey çözülmüyor. Daha önceki yıllarda bize verdirmiş olduğunuz tonlarca demeç var, bence geçmişe gidip onlardan bir ya da birkaçını seçip, o yönde ve o sorunla ilgili bir çözüm ürettiniz mi bir bakın. Eğer ürettiyseniz ve olmaz ama bizim haberimiz olmadıysa bu durumdan, onu reels ya da benzeri şekilde paylaşırsanız size daha çok inanırız. Ben yine aynı şeyleri söyleyeceğim 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde... Çünkü ihtiyaçlarım hâlâ aynı. Siz de aynı şeyi yapacaksanız hiç uğraşmayalım.
Haberin Devamı
Nereden geldim buraya derseniz anlatayım. Çevrimiçi bir sohbet odamız var. Birkaç kör arkadaşım orada bir konu üzerinde konuşurken ben de girdim “Selammm” diyerek. Bir zil sesi geldi, birimizin kapısı çalıyor. “Pardon” dedi arkadaşımız. Kapı çok yakında; konuşulanları duyuyoruz. Yemek siparişi vermiş; kurye geldi, bir uygulama üzerinden ödeme yapacak ama bir türlü olmuyor çünkü uygulama erişilebilir değil. Bu durumda erişimi sağlamak için birinin görmesi gerekiyor ve kurye görüyor. Telefonu arkadaşım kuryeye veriyor ve yapması gerekeni anlatıyor, kurye anlamıyor, kulaklıktan biz da destek oluyoruz “Şöyle de, böyle de” diye. Biz beş kişi çevrimiçi yardımcı olmaya, kurye de gözle destek olmaya çalışıyor. Fakat uygulamalarda şöyle bir durum var; sizin gördüğünüz butonlar yani ödeme yapmak için ya da işte sizi uygulamalar içinde yönlendiren butonlarda genelde ikonlar var. İşte o ikonlar bizim kullanımımızda kelimeye dönüşüyor ve biz size bir şey tarif ederken kelime söylüyor. “Ödeme yap butonuna bas” diyoruz, siz de diyorsunuz ki “Öyle bir şey yok burada”. Bana göre var, size göre yok olan bir butonu beyhude şekilde arıyoruz ve uygulamalardaki erişimsizlik gerçek hayatta da erişimsizliğe yol açıyor. Derken iki taraftan biri sinirleniyor ve çıkmaz bir durum yaşanmaya başlıyor. Neyse birden ödemeyi başardık, kimin becerisiyle onu biz de anlamadık.
Haberin Devamı
Bu uygulamayı geçen sene 3 Aralık öncesinde kullanabiliyorduk. Daha iyi olması gerekirken daha kötüye gitmiş buradan anlaşıldığı gibi. İşte bizim yerimize geçip taklidimiz yapılınca bunlar hiç düzelmiyor. Bundan kızıyoruz ya da kızıyorum. Bu sene lütfen bir yeni gelişmeyle gelin ya da bir olmazı olmaya doğru ilerleteceğinizi öne sürün. Seneye gelişen ve çözülen sorunları ben de mutlu mesut yazayım, 3 Aralık da kendini işe yarayan bir önemli gün gibi hissetsin.