Erkek kuaförü Ayhan Deliorman, Ertuğrulgazi mahallesinde esnaflık yapıyor. Her gün birçok müşteriye hizmet veren Deliorman, yaklaşık 16 yıl önce Faruk Taymur ile tanıştı. Dükkanın tam karşısında ikamet eden zihinsel engelli Taymur, Deliorman’ın en unutulmaz müşterisi haline geldi. Zaman içerisinde Taymur’u evladı gibi sahiplenen Deliorman, ona eğitiminden tedavisine kadar birçok konuda destek oldu. Ayhan Deliorman’ın ilk dişini çekip askere uğurladığı Faruk Taymur, şimdi ise sanayide özel bir firmada çalışarak kendi ekmek parasını kazanıyor.
AYHAN DELİORMAN, YAKLAŞIK 16 YIL ÖNCE İLK DEFA TIRAŞ KOLTUĞUNA OTURAN VE EVLADI GİBİ SAHİPLENDİĞİ ZİHİNSEL ENGELLİ MÜŞTERİSİ FARUK TAYMUR'A EĞİTİMİNDEN TEDAVİSİNE KADAR BİRÇOK KONUDA DESTEK OLDU.© İHA
Her akşam iş çıkışında dükkanı ziyaret ediyor
Mahallenin en bilinen yüzlerinden birisi olarak akıllara kazınan Taymur, manevi babası olarak gördüğü Ayhan abisiyle her gün görüşüyor. Akşamları iş çıkışında Deliorman’ın dükkanını ziyaret eden Taymur, ufak işlere yardım ederek Ayhan abisinin yükünü hafifletiyor. Ayhan Deliorman ve Faruk Taymur arasındaki bu güçlü manevi bağ, görenlerin de takdirini topluyor.
"Dükkana ilk geldiğinde ağlamaya başladı, benden korkuyordu"
AYHAN DELİORMAN, YAKLAŞIK 16 YIL ÖNCE İLK DEFA TIRAŞ KOLTUĞUNA OTURAN VE EVLADI GİBİ SAHİPLENDİĞİ ZİHİNSEL ENGELLİ MÜŞTERİSİ FARUK TAYMUR'A EĞİTİMİNDEN TEDAVİSİNE KADAR BİRÇOK KONUDA DESTEK OLDU.© İHA
Faruk ile 2009 yılının kış aylarına yakın bir dönemde tanıştıklarını anlatan esnaf Ayhan Deliorman, "Ben, Faruk’un ailesinin yeni kiralamış oldukları evin karşısındaki bir berber dükkanı çalıştırıyorum. Her çocuk gibi Faruk’u da bir gün bize tıraşa getirdiler, ağlamaya başladı. Aile bana Faruk’un ameliyat olduğunu söylememişti. Tıraş ederken, makine ile arkasına girince ameliyat olduğu yeri gördüm. Aileye, ’Bu neyin nesi?’ diye sordum. Onlar da bana her insanın anne karnındayken kafatasının beyni kapattığını, fakat Faruk’un kafatasının beynini kapatamadığını anlattı. Zannedersem, 6 aylıkken bu çocuğu Batman’da ameliyat etmişler. Ameliyattan sonra da bu kardeşimiz zihinsel engelli olarak kalmış. Benden önceleri korkuyordu. Faruk, doğu kökenli olduğu için Türkçe’yi anlamadığını düşünerek bir gün ona Kürtçe seslendim. ’Were were’, yani ’Gel Gel’ dedim. Ondan sonra geliş, o geliş" dedi.