Kas güçsüzlüğü hastalığında "timus bezi"nin çıkartılması fayda sağlıyor

Medicana International İstanbul Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Oğuzhan Özyurtkan: "Myastenia gravis hastalarında timus bezi normalden büyük olabilir ya da timus bezinde kötü huylu tümör gelişmiş olabilir. Bu sebepten hastayı takip eden nöroloji uzmanının mutlaka toraks tomografisi ile bezin durumunu görmesi gereklidir"

Medicana International İstanbul Hastanesi açıklamasında görüşlerine yer verilen Özyurtkan, kas güçsüzlüğü hastalığının sık karşılaşılan nörolojik bir rahatsızlık olduğunu ve vücudun iskelet kaslarının aşırı zayıflamasına bağlı ciddi sağlık sorunları yarattığını belirtti.

İlaç tedavisinin yanı sıra timus bezinin çıkartılmasının (timektomi) hastalarda oldukça fayda gösterdiğini aktaran Özyurtkan, "Kas güçsüzlüğü, vücuttaki iskelet kaslarını etkileyen ve onları çeşitli derecelerde zayıflatan bir kronik, otoimmün bir kas-sinir hastalığıdır. Vücumuzda normalde bulunan ve esas görevi yabancı maddelerle (virüs ve bakteri gibi) savaşmak olan antikor adı verdiğimiz savunma taneciklerinin sinir-kas uyarısını sağlayan asetilkolin algılayıcısına saldırıp onu tahrip etmesi sonucu gelişir. Bu algılayıcılar hasar gördüğünde kas güçsüzlüğü başlar. Antikor üretimi iman tahtası kemiğinin hemen arkasında bulunan timus bezinde olur. Dolayısıyla myastenia gravis hastalarında timus bezi normalden büyümüş olabilir. Doğumsal veya bulaşıcı bir hastalık değildir. Sebebi bilinmeyen bir şekilde sonradan gelişir." değerlendirmesinde bulundu.

"Hastalar, operasyondan 2-3 gün sonra taburcu olurlar"

Özyurtkan, bu hastalığın 40 yaş üstü kişilerde daha sık görüldüğünü belirterek, hastaların bir kısmında timus bezinin basit büyümesi saptanırken, yaklaşık yüzde 10-15'lik bir kısmında timus bezinde timoma adı verilen kötü huylu bir tümörün mevcut olduğunu ifade etti.

Salgılanan antikorların miktarına bağlı olarak vücuttaki çeşitli kasların etkilendiğini ve hastalarda ona göre şikayetler meydana geldiğini belirten Özyurtkan, şunları kaydetti:

"Kas güçsüzlüğü, yutma ve çiğneme güçlüğü, göz kapağında düşüklük, konuşmada zorlanma, yüz felci, yürümede zorlanma, kol ver bacak kaslarında aşırı yorulma ve genel olarak halsizlik ve yorgunluk görülür. Ancak buradaki önemli nokta kaslardaki güçsüzlüğün ilerleyen saatlerde ortaya çıkmasıdır. Yani hastalar uyandıklarında oldukça zindedirler, ancak saatler ilerledikçe bazılarının göz kapağı düşer, bazılarında çift görme, bir kısmında kol ve kacak kaslarını kullanmada zorlanma başlar.

Myastenia gravis nörolojik bir rahatsızlık olduğu içi nöroloji uzmanlarında takip ve tedavi edilirler. Benzer şikayetleri olan kişilere öncelikle sinir iletim testleri, elektromiyografi ve ilaç testleri yapılarak tanı netleştirilir. Ayrıca bu hastalara timus bezinin boyutunu görmek amacıyla mutlaka toraksa yönelik görüntüleme yapılmalıdır. Tedavi, kas zayıflıklarının şiddetine, etkilenen kas gruplarına, hastanın yaşına göre belirlenir. İlaç tedavisi ön plandadır ve hastalara sinir uyarısını düzeltmeye yönelik antikolinesteraz ilaçlar ve antikor salgılanmasını engelleyecek immün sistem baskılayıcı ilaçlara başlanır. Tedavi süresi belirsizdir, zira bu bir kronik rahatsızlıktır."

Özyurtkan, hastalığa sebep olan antikorların iman tahtası kemiğinin arkasında bulunan timus bezinden salgılandığını belirterek, bezin cerrahi olarak çıkartılmasının kapalı yöntemlerle yapıldığını ve hastalığın şiddetini azaltmakta oldukça faydalı olduğunun kanıtlandığını vurguladı.

Myastenia gravis hastalarında timus bezinin normalden büyük olabileceğini ya da bezde kötü huylu tümör gelişmiş olabileceğini kaydeden Özyurtkan, "Bu sebepten hastayı takip eden nöroloji uzmanının mutlaka toraks tomografisi ile bezin durumunu görmesi gereklidir. Eğer bir büyüme veya tümör görüntüsü varsa hastanın göğüs cerrahisi uzmanına yönlendirilmesi şarttır. Hastada timoma varsa zaten cerrahi olarak çıkartılması gereklidir. Fakat timus bezinde büyüme görüldüyse, yine timektomi uygulanmasının myastenia gravis hastalığının şiddetini yavaşlatmada, klinik şikayetlerin düzelmesine, ilaçların sayısının azaltılmasına belirgin fayda sağladığı kanıtlanmıştır. Timektomi denen bu operasyon sıklıkla kapalı şekilde yapılır ve 2-3 küçük delikten uygulanır. Hastalar, operasyondan 2-3 gün sonra taburcu olurlar." ifadelerini kullandı.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner78

banner79