Başarılı güreşçi, spora 2000 yılında Tarsus Belediyesi'nde başladığını belirterek, "Normal sporcularla güreş yapıyordum, normal sporcular arasında bir çok dereceler de kazandım. 2008 yılında Tarsus'ta yayladan kendi aracımla gelirken tansiyonumun düşmesi sonucu kamyonun altına girmişim, hatırlamıyorum, üzerimi 'öldü' diye örtmüşler. Vücudumun her tarafı kıpkırmızı, kafatasım da kırılmış, gözümden kanlar geliyormuş. Ambulansa taşıyıp, cihaza bağladıklarında yine 'eks' demişler ve bir iğne yapıyorlar sanıyorum. Adrenalin iğnesiyle tekrardan hareketleniyorum. Sonra ameliyat sırasında yine kalbim durmuş ve şok cihazıyla tekrar kalbim çalışmış. Bir ay komada yattım. Doktorumun bana dediği şey 'sporcu olmasaydın hiç bir şekilde kurtulamazdın, vücudun kaldırmazdı. Bundan sonra spor yok, koşabilirsen bile mucize' demişti" ifadelerini kullandı.
Güreşi çok sevdiğini bu zorlu tedavi sürecinde devamlı antrenman salonlarına gittiğini anlatan Oğuz, "Allah'a şükür, bundan sonra 'hiç yapamaz' dedikleri güreşi, 4,5 yıl sonra mindere adım atarak ve 5. yılımda olimpiyat ikincisi olarak taçlandırdım. Ölmüş dedikleri kişi, 2022'de olimpiyat şampiyonu olarak yeniden doğdu, çok farklı bir duygu, anlatırken tüylerim diken diken oluyor." diye konuştu.
%2FAA-33656670.jpg)
"Bu kaza hayatımın dönüm noktası oldu"
Kazadan dolayı mindere uzun bir süre ara verdiğini, 2012 yılında üniversite hocalarının sayesinde İşitme Engelliler Federasyonu ile buluştuğunu dile getiren Oğuz, şöyle devam etti:
"2012 yılında testlere girdikten sonra yeniden Mesut Zehir hocamla güreşe başladım, o günden beri güreşiyorum. Şu anda sizleri kullandığım cihazlarla duyuyorum, mindere çıktığımızda cihazlar yasak. Bu kaza hayatımın dönüm noktası oldu, işitme engelliler camiasıyla tanıştım, onlarla şampiyonluklar elde ettim. Başlangıçta işaret dili de bilmediğim için çok zorlandım. Kendimi kötü hissettim, ilk başlarda kabullenemedim. Daha sonra camianın güzelliğiyle, arkadaşların yardımlarıyla ve işaret dilini de öğrenmekle devam ettim. 2013 yılında Bulgaristan'da ilk kez katıldığım İşitme Engelliler Olimpiyatları'nda büyükler 74 kilogramda olimpiyat ikincisi oldum. Ardından dünya ve Avrupa şampiyonlukları, ikincilikleriyle devam ettik."
Serbest stil güreştiğini ancak grekoromen stilde de antrenörlerin onayıyla müsabakalara çıktığını belirten Oğuz, "2018 yılında Rusya'da yapılan dünya şampiyonasında hem serbest hem grekoromen stilde bir hafta arayla dünya şampiyonu oldum. İstiklal Marşı'mızı tüm dünyaya dinlettik. Rusya'da o zaman final maçına çıkarken Mesut Zehir hoca bana Türk Bayrağı'nı getirdi ve 'Bayrağımızı dalgalandırmak için çıkacaksın' dedi ve o inançla çıktık." şeklinde konuştu.
Kovid-19 salgını döneminde de talihsiz sakatlıklar geçirdiğini aktaran ay-yıldızlı güreşçi, "2017'de İstanbul'da yapılan Dünya Şampiyonası'nda ikinci olmuştum, daha sonra dört elle sarılarak çok çalıştım ve 2018'de Rusya'da yapılan dünya şampiyonasında ise İstanbul'da yenildiğim Rus rakibimden rövanşı aldım ve dünya şampiyonu oldum" dedi.
Brezilya'da işitme engelliler olimpiyatlarında şampiyon oldu
"Olimpiyat şampiyonluğunun gururu, sevinci tarif edilemez" diyen milli güreşçi, "2022 yılında Brezilya'da yapılan İşitme Engelliler Yaz Olimpiyat Oyunları'nda (Deaflympics) Allah'a şükürler olsun şampiyon oldum. Hedefim bu seneki dünya ve Avrupa şampiyonalarında zirvede yer alıp, tekrar İstiklal Marşı'mızı okutmak. Bu şampiyonalarda favori olarak gösteriliyoruz. Son hedefim de 2025 yılında Tokyo'da yapılacak oyunlarda ikinci kez olimpiyat şampiyonu olmak ve zirvede sporculuğa veda etmek." ifadelerini kullandı.
Desteklerinden dolayı Gençlik ve Spor Bakanlığı'na, Federasyon Başkanı Kerim Vural'a teşekkür eden Oğuz, "Biz buradan kazanç sağladık, buradan var olduk, arkamızda yeni şampiyonlar yetiştirmek için de çok çalışacağız." dedi.
Milli güreşçi Oğuz, "Hepimiz bir engelli adayıyız, ben normal bir insandım bir trafik kazası sonucu kulaklarımda bu sorun oluştu, engelli oldum. Spor yapmaya engel yoktur, sporun öğretici gücü çok yüksektir, herkesi spora bekliyoruz." diyerek sözlerini tamamladı.
